
Babalar Neden Erken Ölür? -X-
Babalar Neden Erken Ölür? -IX- >> Sebzeler, dört tekerliye doldurulmuş, kapının önünde beklerken biz kahvaltı ediyorduk. Ablam, kahvaltısını bitirince “Ben masayı toplarım abla.” dedim. Ablam, […]
Babalar Neden Erken Ölür? -IX- >> Sebzeler, dört tekerliye doldurulmuş, kapının önünde beklerken biz kahvaltı ediyorduk. Ablam, kahvaltısını bitirince “Ben masayı toplarım abla.” dedim. Ablam, […]
Babalar Neden Erken Ölür? -VIII- >> Güneş doğmak doğmamıştı daha. Alaca karanlığı dövüyordu Arap bülbülleri. Aşağı indim, tulumbadan su çekip yüzümü yıkadım. Ablam elinde iki […]
Babalar Neden Erken Ölür? -VII- >> Gece bunalınca dama çıkıp babamın eskiden yaz günleri yattığı yer yer yırtılmış cibinlikteki divana uzandım. Fesleğenin ve incirin o […]
Babalar Neden Erken Ölür? -VI- >> Doktor, “Yürüsün.” demiş babam için. Koluna girip her gün bahçeyi yavaş yavaş yürütüyordum Paytak’ı her iki yanı çiçeklerle sıralanmış […]
Babalar Neden Erken Ölür? -V- >> Güzdü. Ablam pazara, bahçemizdeki sebzeleri satmak için, dört tekerlekli, elle itilen aracıyla çoktan gitmişti. Çınarın altına da kahvaltılıklarımızı hazırlamıştı […]
Babalar Neden Erken Ölür? -IV- >> Babamı, güzelce yıkayıp, giydirdikten sonra kucakladığım gibi çınarın altındaki divana götürdüm. Gökyüzü masmaviydi. Yaban kazları geçiyordu bu sırada. Bir […]
Babalar Neden Erken Ölür? -III- >> Bahçeden sokağa bakarken komşularımızı düşündüm. Polislerin beni alıp götürürken ardımdan koşmaya çalışan babama seyirci kalan sokak komşularımızı… Babam, lacivert […]
Babalar Neden Erken Ölür? -II- >> Erkenden uyanıp bahçeye çıktım. Sabahın dinginliği ve bahçe sevişiyordu. Bir yel fesleğenleri süpürünce oluşan Doğu coğrafyasına ait kokuyu içime […]
Babalar Neden Erken Ölür? -I- >> Kasabanın hemen dışında çıkrıkları kırık, deresi kurumuş, çınarı yaşamaya direnen değirmenin yanındaydı evimiz. Kapıyı açıp bahçeye girdim. Bir serçenin […]
Çınarın altındaki sedirde uyuyordum yaz sıcağından dolayı. Polis ekibinin sirenleriyle uyandığımda sabah olmamıştı henüz. Polis ekipleri, bahçemizin önünde durduklarında beni tutuklayacaklarını anlamıştım. Hemen pantolonumu, gömleğimi […]
“Yoksulluk utandırmaz.” (Bir Alman özdeyişi) “Kim çıkardıysa bu Babalar Günü’nü düzenbazın tekiymiş.” dedi Baki, sol elini kısa kesilmiş saçlarında gezdirerek. Küçük bahçeye çıktığında binbir renkli […]
– Okul nasıldı bakalım bugün? – İyiydi. – Dersler? – İyi. – Öğretmenin bir şey söyledi mi senin için? – Efendim? – Senin aklın nerede […]
İkindiüstü… Kasabanın hemen dışındaki evimizin dereye bakan bahçesinde, salkım söğüdün altında annemle çay içiyorduk. Sandalyedeki annemin hemen dizinin dibinde toprağa oturmuş, suları her yaz çekilen […]
“Bari sen susma, yolun kıyısında açan gelincik Sustuk biz, kendi içimize gömüldük.” Ahmet Erhan Tahtadan yapılmış tek odalı evinin hemen önünde ıpıssız bozkır, güneşin altında […]
Sabahın seherinde adını bilmediğim kuşlar ötüyordu gözlerimi açtığımda. Sol yanıma dönüp baktığımda Elif yoktu. Balkona koştum. Bahçedeydi. Salkım söğüdün altında oturmuş, karlı dağlara bakıyordu. Dağlardan […]
Köyümüzden yetişen ünlü kişilerin başında Yoldüzerci (Köylüler Buldozeri ‘Yoldüzer’ olarak türkçeleştirmişlerdi.) Cemal Efendi’nin olduğu söylenebilirdi. Cemal Ağabey otuz yaşlarında sıska, sağlıksızca görünen ince, uzun boylu, […]
Bir şekersiz çay için bekledim bu kadar. Sabırlıyım, kırık bir akorun, rüzgarla birlikte dönüşünü, hiç kıpırdamadan bekleyecek kadar. Denize bakan kadınlar gibi. Ağlamadan, sızlanmadan, sadece […]
Köyümüz, bağlı olduğumuz il merkezine çok yakın. Bir yaya normalde, köyden şehir merkezine bir saatte varır. Köylünün arazisi şehir evlerinin bittiği yerden başlardı. O yıllarda […]
Copyright © 2017 - Tüm hakları saklıdır.