Öykü

Babalar Neden Erken Ölür?

Çınarın altındaki sedirde uyuyordum yaz sıcağından dolayı. Polis ekibinin sirenleriyle uyandığımda sabah olmamıştı henüz. Polis ekipleri, bahçemizin önünde durduklarında beni tutuklayacaklarını anlamıştım. Hemen pantolonumu, gömleğimi […]

Kesik Kol
Öykü

Kesik Kol

Handan Hanım kavşağa yaklaşırken sağ şeride geçti, dönüş yerine gelmek üzereyken şeridin ortasında duran bir kabartı gözüne çarptı. Bir hayvan ölüsü olabilir mi? Üstünden geçmemek […]

Yüzünü Arayan Kız
Öykü

Yüzünü Arayan Kız

– Okul nasıldı bakalım bugün? – İyiydi. – Dersler? – İyi. – Öğretmenin bir şey söyledi mi senin için? – Efendim? – Senin aklın nerede […]

Annem ve Uzaklar
Öykü

Annem ve Uzaklar

İkindiüstü… Kasabanın hemen dışındaki evimizin dereye bakan bahçesinde, salkım söğüdün altında annemle çay içiyorduk. Sandalyedeki annemin hemen dizinin dibinde toprağa oturmuş, suları her yaz çekilen […]

Arap Hançeri
Öykü

Paslı Arap Hançeri

Sabahın seherinde adını bilmediğim kuşlar ötüyordu gözlerimi açtığımda. Sol yanıma dönüp baktığımda Elif yoktu. Balkona koştum. Bahçedeydi. Salkım söğüdün altında oturmuş, karlı dağlara bakıyordu. Dağlardan […]

Cemal Efendinin Yoldüzeri
Öykü

Cemal Efendinin Yoldüzeri

Köyümüzden yetişen ünlü kişilerin başında Yoldüzerci (Köylüler Buldozeri ‘Yoldüzer’ olarak türkçeleştirmişlerdi.) Cemal Efendi’nin olduğu söylenebilirdi. Cemal Ağabey otuz yaşlarında sıska, sağlıksızca görünen ince, uzun boylu, […]

Kuyuda Bir Eski Taş
Öykü

Kuyuda Bir Eski Taş

Bir şekersiz çay için bekledim bu kadar. Sabırlıyım, kırık bir akorun, rüzgarla birlikte dönüşünü, hiç kıpırdamadan bekleyecek kadar. Denize bakan kadınlar gibi. Ağlamadan, sızlanmadan, sadece […]

Köyden İndim Şehire
Öykü

Köyden İndim Şehire

Köyümüz, bağlı olduğumuz il merkezine çok yakın. Bir yaya normalde, köyden şehir merkezine bir saatte varır. Köylünün arazisi şehir evlerinin bittiği yerden başlardı. O yıllarda […]

Zambaklar
Öykü

Zambaklar

Onu ilk gördüğüm gün üstünde kız sanat okulunun üniforması vardı. Ticaret lisesi öğrencisi olan ben, her okul çıkışı eve gitmeden önce caddede birkaç tur atardım. […]

Bir Garip Vergi
Öykü

Bir Garip Vergi

Devletimizin, 1950’li yılların başlarına kadar köylülerden aldığı, daha doğrusu almak için büyük uğraşlar verdiği bir vergi vardı. Resmi kayıtlarda bu verginin adı neydi anımsayamıyorum. Bizde […]

Balkılavuzu
Öykü

Balkılavuzu

Yaz sıcağı, yorgun adımlarla, petekleri arıyoruz, üstümüzde çocukluk arkadaşım: balkılavuzu. Arkamızda uzakları belirsiz toz bulutu rengine çalan bir ova. Konuşup durma sen de. Daha kovanı […]

Dut Ağacı
Öykü

Dut Ağacı

İlkokula gidiyordum o zamanlar. İki keçimiz, üç tane de oğlağımız vardı. Keçileri köyün sürüsüne katardı annem. Ben okuldan çıkınca oğlaklarımızı otlatırdım. Zeytinliklerin bittiği yerden makilikler […]

Muska
Öykü

Muska

O yıllar insanların, hastalığının ne olduğu bile anlaşılamadan ölüp gittiği yıllardı. Doktora götürülen, o da ölmek üzereyken, çok az insan hatırlıyorum. Buna karşın, insan ya […]

Duvar
Öykü

Duvar

Yatağından doğrulup sürüne sürüne somyanın ucuna kadar gitti. Her sabah aynı şeyi yapardı. Sürüne sürüne somyanın ucuna kadar gider ve oradan askeri lojman olarak kullanılan […]

Kırık Kalpli Kadının Öyküsü
Öykü

Kırık Kalpli Kadının Öyküsü

Kırılmış işte. Dalının orta yerinden. Ekmek veren, su veren, damarlı bir telinden yukarı. O güne dek tutmuş da kendini. Dutmuş, kara. Boşalıvermiş sonra. Boşanmış otuzunda. […]

Deli Fadıl
Öykü

Deli Fadıl

Onu ne zaman bir deli olarak algılamağa başladığımı anımsayamıyorum. İlk çocukluk dönemlerinde, nereye giderse eteğine yapışarak peşini bırakmadığım annemin, yaramazlıklarıma dayanamadığı anlarda “Seni Deli Fadıl’a […]

Bilmenizi İsterdim
Öykü

Bilmenizi İsterdim

Ben sizi bırakmadım çocuklar. Bir meyva ağacının kabuğuna çizdim gözlerinizi, oradan baktım kendime. Pırıl pırıldınız, yeni doğmuş gibi. Kendi içimde gördüm sizi. Kokunuzu duydum yıldız […]