Kendim Ettim Kendim Buldum

Bir tat, bin feryat aşktır yaşadığı Neşet Ertaş’ın. Büyük pişmanlıkların türküsü… Geceyi yırtıp geçen dumanı kara trenler duyar, bozkır duyar, gece duyar da âşığın feryadını; bir tek o, acımasız sevgili duymaz. “Eyvah” türküsüdür bu türkü…

Karadır bu bahtım kara
Sözüm kâr etmiyor yâre
Yüreğimi yaktı nara

Eyvah eyvah eyvah eyy
Kendim ettim kendim buldum
Gül gibi sararıp soldum
Eyvah eyvah eyy

Büyük pişmanlıkların türküsü… Bozkırların pirini çok sevmiş ama sevgili, bu sevgiye karşılık vermeyen duyarsız biridir. Yüreği közde dağlanan da Neşet Ertaş’tır. Ardı arkası kesilmeyen “eyvah”, “Kendim ettim, kendim buldum.” pişmanlığına dönüşerek gecenin bozkırlarına, tren dumanlarına sarılır. Gece üzülür, bozkır üzülür, kayıp giden tren dumanları üzülür de üzülmez sevgili. O taş, o kocaman kaya…

Aşk, iki kişinin ürettiği bir emekle kutsallaşır, değerlenir. Karşılıksız sevmenin közde dağlanmak olduğunu sürekli sıcak tutan ve işleyen tüm doğu edebiyatının tekelindeki bu aşk, gözün ve aklın elçiliğinden yoksun olduğu için yalnızca bir sızlanmadır. Kurban rolüne sığınmanın ya da “genişletilmiş bencillik”in yanı başında nüanslaştırılmış bir aşk seçeneğinin bulunduğu görememenin sızısı… Oysa bireyin, dış dünyada olan biten her şeyi algılamalı, anlam vermeli. Yalnızca bir kişiyi algılamak, anlamlandırmak evrensel değerleri hiçe saymaktır ve utanılası bir durumdur.

Sorumluluk bilinci, tek kişinin izinden gitmekle oluşmaz. Doğu edebiyatında aşk, bu yüzden bilinç olarak kendini var edemedi; merhameti çağrıştırdı hep.

Aşk sızlananların değil, çözüm arayanlarındır.

Bozkır sarısına dönüşen âşığın sızısıdır aşk. Bu nedenle de “Bilmez yâr, gönülden bilmez.” ve “Bir kere yüzüme gülmez.” dizeleriyle tek taraflı sevdaya tutulmanın yanlışlığını “Kendim ettim, kendim buldum.” diyerek gözler önüne serer. Bu, aşktaki yanlışlığı görüp pişman olmanın ifadesidir.

Neşet Ertaş, gönlü bol âşıktır. Aşk gerçeğini görmenin yanında yurdunun acılarını, gerçeklerini de duyumsayacak kadar duyarlı biri. Kendini tutsak alan aşktan kurtularak gerçekleri görmektedir artık. Kör değildir, gerçekleri görmektedir usta.

“Hiç kimse gerçekleri görmek istemeyen biri kadar kör olamaz.” (İbni Sina)

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.