
Öykü


Yüzünü Arayan Kız
– Okul nasıldı bakalım bugün? – İyiydi. – Dersler? – İyi. – Öğretmenin bir şey söyledi mi senin için? – Efendim? – Senin aklın nerede […]

Annem ve Uzaklar
İkindiüstü… Kasabanın hemen dışındaki evimizin dereye bakan bahçesinde, salkım söğüdün altında annemle çay içiyorduk. Sandalyedeki annemin hemen dizinin dibinde toprağa oturmuş, suları her yaz çekilen […]

Trenler Hasret Kavuşturmuyor Artık
“Bari sen susma, yolun kıyısında açan gelincik Sustuk biz, kendi içimize gömüldük.” Ahmet Erhan Tahtadan yapılmış tek odalı evinin hemen önünde ıpıssız bozkır, güneşin altında […]

Paslı Arap Hançeri
Sabahın seherinde adını bilmediğim kuşlar ötüyordu gözlerimi açtığımda. Sol yanıma dönüp baktığımda Elif yoktu. Balkona koştum. Bahçedeydi. Salkım söğüdün altında oturmuş, karlı dağlara bakıyordu. Dağlardan […]

Cemal Efendinin Yoldüzeri
Köyümüzden yetişen ünlü kişilerin başında Yoldüzerci (Köylüler Buldozeri ‘Yoldüzer’ olarak türkçeleştirmişlerdi.) Cemal Efendi’nin olduğu söylenebilirdi. Cemal Ağabey otuz yaşlarında sıska, sağlıksızca görünen ince, uzun boylu, […]

Kuyuda Bir Eski Taş
Bir şekersiz çay için bekledim bu kadar. Sabırlıyım, kırık bir akorun, rüzgarla birlikte dönüşünü, hiç kıpırdamadan bekleyecek kadar. Denize bakan kadınlar gibi. Ağlamadan, sızlanmadan, sadece […]

Köyden İndim Şehire
Köyümüz, bağlı olduğumuz il merkezine çok yakın. Bir yaya normalde, köyden şehir merkezine bir saatte varır. Köylünün arazisi şehir evlerinin bittiği yerden başlardı. O yıllarda […]


Bir Garip Vergi
Devletimizin, 1950’li yılların başlarına kadar köylülerden aldığı, daha doğrusu almak için büyük uğraşlar verdiği bir vergi vardı. Resmi kayıtlarda bu verginin adı neydi anımsayamıyorum. Bizde […]

Balkılavuzu
Yaz sıcağı, yorgun adımlarla, petekleri arıyoruz, üstümüzde çocukluk arkadaşım: balkılavuzu. Arkamızda uzakları belirsiz toz bulutu rengine çalan bir ova. Konuşup durma sen de. Daha kovanı […]



Mevsimlerin de Kendi Sözcükleri Var
Sığırcık sürüsü içinde gördüm kendimi. Akşamüstleri, pembe bir pelerin gibi asılır duvara. İlk adımı dipsiz denizin, ya da ne bileyim sağ topuğu gibi, kuzeyinden yamaçlara […]


Kırık Kalpli Kadının Öyküsü
Kırılmış işte. Dalının orta yerinden. Ekmek veren, su veren, damarlı bir telinden yukarı. O güne dek tutmuş da kendini. Dutmuş, kara. Boşalıvermiş sonra. Boşanmış otuzunda. […]

Deli Fadıl
Onu ne zaman bir deli olarak algılamağa başladığımı anımsayamıyorum. İlk çocukluk dönemlerinde, nereye giderse eteğine yapışarak peşini bırakmadığım annemin, yaramazlıklarıma dayanamadığı anlarda “Seni Deli Fadıl’a […]

Bilmenizi İsterdim
Ben sizi bırakmadım çocuklar. Bir meyva ağacının kabuğuna çizdim gözlerinizi, oradan baktım kendime. Pırıl pırıldınız, yeni doğmuş gibi. Kendi içimde gördüm sizi. Kokunuzu duydum yıldız […]

