Kuyuda Bir Eski Taş
Öykü

Kuyuda Bir Eski Taş

Bir şekersiz çay için bekledim bu kadar. Sabırlıyım, kırık bir akorun, rüzgarla birlikte dönüşünü, hiç kıpırdamadan bekleyecek kadar. Denize bakan kadınlar gibi. Ağlamadan, sızlanmadan, sadece […]

Köyden İndim Şehire
Öykü

Köyden İndim Şehire

Köyümüz, bağlı olduğumuz il merkezine çok yakın. Bir yaya normalde, köyden şehir merkezine bir saatte varır. Köylünün arazisi şehir evlerinin bittiği yerden başlardı. O yıllarda […]

Zambaklar
Öykü

Zambaklar

Onu ilk gördüğüm gün üstünde kız sanat okulunun üniforması vardı. Ticaret lisesi öğrencisi olan ben, her okul çıkışı eve gitmeden önce caddede birkaç tur atardım. […]

Bir Garip Vergi
Öykü

Bir Garip Vergi

Devletimizin, 1950’li yılların başlarına kadar köylülerden aldığı, daha doğrusu almak için büyük uğraşlar verdiği bir vergi vardı. Resmi kayıtlarda bu verginin adı neydi anımsayamıyorum. Bizde […]

Balkılavuzu
Öykü

Balkılavuzu

Yaz sıcağı, yorgun adımlarla, petekleri arıyoruz, üstümüzde çocukluk arkadaşım: balkılavuzu. Arkamızda uzakları belirsiz toz bulutu rengine çalan bir ova. Konuşup durma sen de. Daha kovanı […]

Dut Ağacı
Öykü

Dut Ağacı

İlkokula gidiyordum o zamanlar. İki keçimiz, üç tane de oğlağımız vardı. Keçileri köyün sürüsüne katardı annem. Ben okuldan çıkınca oğlaklarımızı otlatırdım. Zeytinliklerin bittiği yerden makilikler […]

Muska
Öykü

Muska

O yıllar insanların, hastalığının ne olduğu bile anlaşılamadan ölüp gittiği yıllardı. Doktora götürülen, o da ölmek üzereyken, çok az insan hatırlıyorum. Buna karşın, insan ya […]

Duvar
Öykü

Duvar

Yatağından doğrulup sürüne sürüne somyanın ucuna kadar gitti. Her sabah aynı şeyi yapardı. Sürüne sürüne somyanın ucuna kadar gider ve oradan askeri lojman olarak kullanılan […]

Kırık Kalpli Kadının Öyküsü
Öykü

Kırık Kalpli Kadının Öyküsü

Kırılmış işte. Dalının orta yerinden. Ekmek veren, su veren, damarlı bir telinden yukarı. O güne dek tutmuş da kendini. Dutmuş, kara. Boşalıvermiş sonra. Boşanmış otuzunda. […]

Deli Fadıl
Öykü

Deli Fadıl

Onu ne zaman bir deli olarak algılamağa başladığımı anımsayamıyorum. İlk çocukluk dönemlerinde, nereye giderse eteğine yapışarak peşini bırakmadığım annemin, yaramazlıklarıma dayanamadığı anlarda “Seni Deli Fadıl’a […]

Bilmenizi İsterdim
Öykü

Bilmenizi İsterdim

Ben sizi bırakmadım çocuklar. Bir meyva ağacının kabuğuna çizdim gözlerinizi, oradan baktım kendime. Pırıl pırıldınız, yeni doğmuş gibi. Kendi içimde gördüm sizi. Kokunuzu duydum yıldız […]

Yol
Öykü

Yol

Yürüyerek geçtim. Bir genç kızın denizkıyısından. Saçının kıvrımları savruldu kirpiklerimin arasına bir esintiyle. Bir esintiyle değişti her şey. Yüzünün biçimi uzaklaştı, kızıla çaldı sular, ıslandı […]

Nazife
Öykü

Nazife

Olamaz, böyle şey olamaz diyor, başka da bir şey demiyordu Ali Rıza. O ki, yıllardır kedilerle yaşıyor, bu zaman içerisinde evinde yüzlercesine bakıp büyütmüş, böyle […]

Sait Reis
Öykü

Sait Reis

Zifiri karanlıklar içerisindeydi; sol böğrü de fena halde acıyordu. Alınma nedenini bilmiyordu. Herhangi bir örgüt üyesi de değildi Reis. Bir süredir Bursa’da açtığı balıkçı meyhanesine […]

Kasabanın Akıllısı
Öykü

Kasabanın Akıllısı

Sevgili babam İlhan Karaefe’nin kaleminden yaşadığı gerçek bir hikaye… (E.Karaefe) 1950’ler. Anadolu’da küçük, yeşillik bir kasaba. Kasabanın nüfusu 4500 civarında. Herkes birbirini tanır, birbirinin huyunu […]

sarı
Öykü

Sarı

Bir can sıkıntısıyla, sonbahar sarısı düştü yere. Sarının koyu tonları gölgelere düştü, apartmanların pencerelerini kapatan perdelerin karşısına. Mevsimi geçti diye, çocuklar plastik kovalarla gelip bahçedeki […]

Son Fok Balığı
Öykü

Son Fok

Yine aynı kayanın üstünde durmuş bana bakıyordu. Yüzü inat yapar gibi değildi; öyle bir anlam yoktu bakışlarında. Sanki: “Ne yapayım elimde değil, karnım aç olmasaydı […]

Kokular
Öykü

Kokular

Yosun kokusu geldi açık kapıdan, kendisine sürtünen binlerce balığın pullarını toplayıp farklı denizlerin suyunda yıkanmış. Denizin altında açık saçık şarkılar söyleyip, akla gelmedik öykülerini kumlara […]

Boş Mezar
Öykü

Boş Mezar

Her yaz köye gittiğimde onu bulup dostluk etmekten mutluluk duyardım. Yaşı altmışı geçmesine karşın halen dinçti. Aklar düşen düzgün kaşlarının süslediği gözlerinin içi, en acı […]