Aşı Karşıtları

Aşı karşıtlarının dindarı var, sosyalisti var, cumhuriyetçisi var, şeriatçısı var ama kim ne derse desin bu kesimin de haklı olduğu bir konu var: “Arkadaş kimse bana zorla aşı yaptıramaz” diyorlar. Harbiden de zorla kimseye aşı yapılmaması lazım. Ama aşılama eksik olunca da amaca ulaşılamıyor, aşı yaptıranların çabası ziyan oluyor. Bu nedenle doktorlar, siyasetçiler elbirliği yapmış bu kararlı abi ve ablaları ikna etmeye çalışıyor. Ben de ufak bir katkı olsun diye çevremdeki aşı karşıtlarını ikna etmekte kullandığım yöntemleri sıralayacağım:

Kasap Nezih Abi ve Çip Meselesi

Nezih Abi 50’li yaşların sonunda, etten anlayan bir abimiz. Her boş kaldığında dükkânının önüne çıkıp gelen geçen kadınların kıçına baktığı için mahallede seveni azdır. Ben de sevmem kendisini ancak bunun aşı olmayı reddettiği ortalıkta duyulup da müşterileri azalınca, hele bir de rakip kasabın ‘Nezih’i yakında gömeriz’ düşüncesiyle kendi dükkânını büyütmeyi planladığını duyunca Nezih Abi’yi ziyaret etmeye karar verdim. Nezih Abi’nin ana sıkıntısı aşıdaki çip konusu. Nezih Abi aşı bahanesiyle dış güçlerin maşası olmaktan korkuyor. Ben dükkâna girdiğimde saat 11:00 idi, çıktığımda ise 11:08. Şimdi hemen kendisini nasıl ikna ettiğimi anlatayım. Öncelikle “Aşıda çip yok” falan demedim. Kendisine arabasındaki, telefonundaki, televizyonundaki mikroçipleri hatırlattım. Malın iyisinde çip olacağını, çipsiz araba istiyorsa Anadol marka bir araç bulması veya bisikletle gezmesi gerektiğini söyledim. “Yani çip var diyorsun aşıda?” diye beni son kez yokladı bu. “Olmaz mı, ama iyi çip var, kötü çip var, her aşı bir değil” dedim ve dükkândan çıktım. Ertesi gün Nezih Abi’den “Aşımı oldum” mesajı geldi. Ben gene de teyit etmek için dükkânı aradım. Çırağı açtı telefonu. Nezih Abi sabahtan aşısını olmuş ama Çin aşısındaki çipin kalitesine güvenememiş şimdi sanayiye gitmiş parası neyse verip orijinal çip taktırtacakmış kendisine.

Emekli Bankacı Handan Teyze ve DNA Konusu

Nezih Abi’den çıkınca Handan Teyze’ye uğradım. Handan Teyze Cumhuriyet gazetesi okur ancak hayatındaki en hakiki mürşit Facebook’tur. Buradan edindiği bilgileri kendi birikimleriyle harmanlayıp etrafına bilgi saçar. Eşi öldüğünden beri tek başına yaşıyor, gündüzleri bilgisayar, akşamları da televizyon başında. Handan Teyze klasik aşı karşıtları gibi değil çünkü o aşı sözcüğünü kabul etmiyor. Ona göre şırıngadaki şey deney sıvısı, bizler de kobayız. Aşı olduğumu duyduğundan beri bir tebessümle bakıyor bana. Yani “Sen salaksın ama farkında değilsin” gibilerden. Kapıda beni görünce hemen “İkinci dozunu oldun mu?” diye sordu. “Deney sıvısının mı?” dedim. “İyi bari en azından ne olduğunu biliyorsun” dedi. En başından beri bu senaryonun farkında olduğumu söyledim. Özellikle işin içinde genetik olaylar olduğu için Biontech’i tercih ettiğimi anlattım. Hayattan sıkıldığımı ve bir DNA değişikliğinin iyi geleceğini düşündüğümü anlatırken gözlerimi falan kırpıştırıp sıkıntılı bir ruh haline büründüm. “Deli misin?” dediğinde yüzündeki o tuhaf tebessüm yerini merakla bakan bir çift göze bırakmıştı. Deli olmadığımı ancak bu deney sıvıları ile biraz delirmeyi umduğumu, dünyayı değiştiren adamların genellikle deliler olduğunu anlattım. Bunun kullandığını bildiğimden, “Belki beni antidepresandan da kurtarır, çünkü çok sıkıldım artık” dedim. Handan Teyze durgunlaştı. “Ne faydasını gördük ki mevcut DNA’mızın.” diye kendi kendine söylendi. Başka söz etmedi. Art arda iki doz aşısını oldu. Geçen görünce “Yüzün gözün kaymış, niye öyle tuhaf bakıyorsun” dedim. Sevindi. Kısık sesle “Bu DNA değişikliği bana iyi geldi.” dedi.

Çilingir Harun ve Kısırlık Durumları

Aynı gün akşamüstü mahallenin kıdemli çilingiri Harun’a uğradım. Dükkâna girince sigara dumanından bunu göremedim ama açılan kapıdan giren havayla birlikte içerideki duman dağılmaya başlayınca Harun, anahtarlarının arasından Everest’in tepesi gibi belirmeye başladı. Hoşbeşten sonra çaktırmadan aşı olayına girdim. Sigarasından esrarkeşler gibi yanaklarını içe çekip derin bir nefes aldı. Her zamanki gibi uzaklara bakarak “Aşı kısır yapıyormuş oğlum” dedi. Harun’un üç çocuğu var biri de yolda. “Oğlum sen kısırlıktan korkacak son adamsın. Bırak başkaları korksun lan.” dedim ama yüzünü bana çevirmeden “Zaten çocuklara para yetiştiremiyorum, mesele o değil, adım kısıra çıkarsa hoş olmaz.” dedi. Deneyimlerim bana karşı çıkmamayı öğretmişti. Harun’a herkesin aşı olduğunu, eğer kendisinin aşı olmazsa adının asıl o zaman duyulacağını ve bu kadar kısır adamın içinde bütün kadınların kendisini damızlık olarak hedefe koyacaklarını anlattım. Bu taraklarda bezi olmadığından irkildi Harun. Gözünü kısıp “Herkes kısır olacak” diye birkaç kez tekrarladı ve sigarasından aldığı son nefesle birlikte yeniden dumanlar içinde kayboldu. Başka söz etmeden dükkândan ayrıldım. Harun ertesi gün aşısını olup sosyal medya hesabından paylaşmış. Aşı sonrası fotoğrafının altına “Artık sonuçlarına katlanacağız” diye yazmış. Yani üzerine atlamayı bekleyenlere ben de kısır oldum mesajı veriyor.

Burak Kaya hakkında 127 makale
Müzisyen, yazar.