Helaya Bir Milyon Lira Bayıldığımız Günler

Sayın Cumhurbaşkanımız “Tuvalete bir milyon liraya gidiyorduk, nasıldı o günler? Altı sıfırı attık, bir milyonluk tuvalet bir liraya düştü.” demiş. Bugün, yeni kuşak bunları bilmiyor olabilir. Olay aynen böyle oldu. Bir günde değişti her şey.

Bakın bir milyon lira, dile kolay. Bugün bir milyon lira ile neler yapabileceğini düşün, işte eskiden o parayla ancak tuvaletini yapabiliyordun. Sayın Cumhurbaşkanımız, makamı gereği detaylara girmemiş. Ben izninizle eksiklerini tamamlamak istiyorum: Bir milyon lira dediğimiz para, küçük tuvaletin parasıydı. Şimdiki kuşak bu küçük-büyük durumlarını da bilmez. Çişin adı küçüktü bizim zamanımızda. Sıçmak büyüktü, daha pahalıydı. İki milyon liraydı büyüğünü yapmak. Onun için zenginler sıçar, yoksullar işerdi bizim dönemimizde. Kusura bakmayın lütfen, böyle anlatmayınca insanlar anlayamıyor. Biz helaya gideceğiz diye tam bir milyon lira para denkleştiriyorduk. O zaman helalarda EFT ile ödeme de yok tabii, koca İstanbul’da kredi kartı kabul eden ayakyolunun sayısı bir elin parmağını geçmez. Çişi gelen adam gidip önce bankadan bir milyon lira nakit çekip gidip onu heladaki vezneye yatırmaya gayret ediyordu. Ben de bu sektördeydim o zamanlar. Yani hela tarafında değil de bankada çalışıyordum. Gişenin önünde, sırada bekleyen kişilerin hareketlerinden hemen anlıyorduk sıkışan müşteriyi. Ben kaç kere gözlerimle gördüm, helaya gideceğim diye banka sırasında bir milyon lira çekmeyi beklerken altına sıçan insanları. Hiç de bozuntuya vermezlerdi tabii ama biz anlardık. Orasını burasını sallarken birden sakinleşirdi altına sıçanlar, pişmanlıkla sabit bir noktaya bakmaya başlarlardı. Tabii anlaşılır diye de sıradan çıkmaya utanırlar, ortalığı iyicene bok kokusu sarardı. O zaman gişe yetkilisi “Arkadaşlar nakdimiz azaldı, acil ihtiyacı olmayanlar lütfen sıradan çıksın” derdi. Aslında bu “Altına yapanlar çıksın” demekti. Bu anonsla birlikte beş, on kişi sıradan çıkar, on dakika sonra hela kokusu da giderdi şubeden.

O gün küçük tuvaletini yaptığın parayla bugün boğaza nazır bir apartman dairesi alabiliyorsun Beykoz’da. Sen ne vicdansız adamsın da hâlâ çamur atayım derdindesin. Bankanın gişe kuyruğunda bir milyon lira alacağım diye beklerken ya da çarşıda götü boklu gezerken daha mı iyiydi yani? Bir balık-ekmek iki milyon liraydı Eminönü’de. Bugün o paraya son model tekne alıyorsun. O zaman en dandik lokantadan bir kuru fasulye yesen iki milyon lira istiyorlardı adamdan. Bugün Boğaz’da üç yüz altmış beş gün rakı-balığa gidersin o paraya.

Bakın size yaşanmış bir olayı anlatayım. Bir arkadaşımın oğluna oyuncak araba almaya gittiydim oyuncakçıya. Benden tam on milyon lira istediler. Bugün Ferrari’nin en iyi modelini üç milyon liraya alırsın. Nankör herif, bir oyuncak araba alabildiğin parayla bugün garajını Lamborghini, Ferrari, McLaren’la dolduruyorsun, üstüne ufağından bir gemi alabilecek paran da kalıyor. Sen daha neyin peşindesin arkadaş?

Sene 1999, bir gün rakı içelim dedik. 70’lik Yeni Rakıya üç milyon beş yüz bin lira istedi herif bizden. Meze falan yok, Tekel’den aldığımız bir şişe rakının fiyatı buydu. Şimdi rakı çok pahalandı diye ortalarda gezenlere sorun da anlatsınlar. Biz bu rakıyı üç aydır içmiyoruz, bunun gelmişini de geçmişini de biliyoruz. Bugün üç milyon beş yüz liraya, kaç bin şişe rakı alırsın. Dün bir şişe rakı aldığın parayla bugün bütün mahalleyi rakıya doyurursun. Ama gene şikâyet ediyorsun. Arkadaş, sen ne kadar cins bir insansın, ne kadar art niyetlisin.

Umumi helanın önünde fiyat çizelgesini incelerken altına yaptığın günler daha mı iyiydi? Ya da bir çeyrek kokoreç için milyonları saydığın günler…

Burak Kaya hakkında 127 makale
Müzisyen, yazar.

1 Comment

  1. Tuvalet parasının enflansyon karşısında direnmesinin kutluyorum.iyiki hala bir lira Düşünsenize bugün wc 5 lira, küçük beş büyük on etti mi onbeş,vallahi kafayı yer millet, insanlar sokaklara dökülürdü sloganlarida sakin girme helaya basın girer belaya olurdu.Bu şekilde somurulmedigimiz içincok şanslıyız.#enflansyonadirentuvalet

Yorumlar kapatıldı.