
Burak Kaya Yazıları


İstanbul’un Sokak Köpekleri
Türklerin İstanbul’a getirdiği en büyük güzellik nedir diye sorarsanız, ben ‘sokak köpekleri’ derim. Bizans İmparatorluğu döneminde İstanbul’da çok sayıda kedi varmış, Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u ele […]

Yüzünü Arayan Kız
– Okul nasıldı bakalım bugün? – İyiydi. – Dersler? – İyi. – Öğretmenin bir şey söyledi mi senin için? – Efendim? – Senin aklın nerede […]

Kuyuda Bir Eski Taş
Bir şekersiz çay için bekledim bu kadar. Sabırlıyım, kırık bir akorun, rüzgarla birlikte dönüşünü, hiç kıpırdamadan bekleyecek kadar. Denize bakan kadınlar gibi. Ağlamadan, sızlanmadan, sadece […]

Balkılavuzu
Yaz sıcağı, yorgun adımlarla, petekleri arıyoruz, üstümüzde çocukluk arkadaşım: balkılavuzu. Arkamızda uzakları belirsiz toz bulutu rengine çalan bir ova. Konuşup durma sen de. Daha kovanı […]

Hasan Öztürk’ün Ardından
Mart ayı başında, yazarımız, sevgili Hasan Amca’mızı kaybettik. Hasan Öztürk’ü okul arkadaşım Serter’in babası olduğu için çok küçük yaşta tanıdım. Okul yıllarından sonra zaman zaman […]

Mevsimlerin de Kendi Sözcükleri Var
Sığırcık sürüsü içinde gördüm kendimi. Akşamüstleri, pembe bir pelerin gibi asılır duvara. İlk adımı dipsiz denizin, ya da ne bileyim sağ topuğu gibi, kuzeyinden yamaçlara […]

Kırık Kalpli Kadının Öyküsü
Kırılmış işte. Dalının orta yerinden. Ekmek veren, su veren, damarlı bir telinden yukarı. O güne dek tutmuş da kendini. Dutmuş, kara. Boşalıvermiş sonra. Boşanmış otuzunda. […]

Bilmenizi İsterdim
Ben sizi bırakmadım çocuklar. Bir meyva ağacının kabuğuna çizdim gözlerinizi, oradan baktım kendime. Pırıl pırıldınız, yeni doğmuş gibi. Kendi içimde gördüm sizi. Kokunuzu duydum yıldız […]





Kağıt Toplayıcısı
Fikirtepe’nin daracık sokaklarına güneş ancak öğlen saatlerinde düşer. Fahri işe çıktığında, aynı döndüğündeki gibi, karanlıktır sokaklar. Bu saatlerde siyah beyaz fotoğraflardan çıkmış gibidir, ucu kırık […]

Düşüncelerimi Sordunuz
Düşüncelerimi sordunuz, ben de söyledim. Gülümsüyordunuz en başta Hatta sözcüklerin arasında dolaşan ayak seslerini bile duydunuz. Balkon kapısı açıktı, bakıyordunuz. Daha fazlasını anlattım. Gerildiniz biraz, […]

Anasonlu Pasta
Senin baktığın yere gidiyorum, gözlerini kısarak. Bir göğsükızıl, renklerini geçtiği yerlerde bırakıp gökyüzüne yükseliyor. Her teliyle ayrı değiyor havanın yumuşaklığına. Ilık mavi ışıyarak geçiyor yanından, […]

Kıştan Soğuktan
Kıştan Soğuktan Kıştan soğuktan korkarım ben […]


Şehrin Kokusu
İş çıkışları is kokar. Deniz ya da orman kokusunu unutmuş insanlar için, aslında fena bir koku da değildir bu. Egzoz gazının ciğerlere işleyen dumanı ile […]

Yolların Bittiği
Karanlık bir akşamdı, ayrıldım sürüden. Irmak boyunca yürüyüp, yorulunca arkama döndüm. Büyüdü içimdeki sıkıntı. Günlerce, kendi ayak izlerimi sürdüm geriye doğru, sonra vazgeçip yeniden ileri […]