Elâzığ türküsü… Memleket ve aşk iç içe geçmiş. Cahit Külebi “Hikâye” şiirinde bunu anlatır: “Sen Türkiye’m gibi güzel ve aydınlıksın” diyerek. Hem memleket hem sevgiliye duyulan aşk…
Bir genç de bir kız sever yılar önce. Memleketi Harput’u ve o sevdiği kızı anlatır. Gencin gözünde Harput; taşına, toprağına kurban olunacak denli değerlidir. Hele tepelerine kar yağmışsa… Bu güzelliği dillendirirken sevgilisi gelir aklına genç adamın.
“Henüz girmiş on üç on dört yaşına”
Sevgili on üç on dört yaşındadır.
Bu dizede tepki çeken de kızın henüz on üç on dört yaşında olması, pedofili diyeceğimiz bir sapkınlığın görülmesi… Düşünülmesi bile ürkütücü, utanç verici… Tam hastalık hâli…
Bugünden düne bakarsak o yaşta bir kızın sevgili olarak görülmesi, evlendirilmesi doğaldı. Araştırılırsa kimi anneannelerin, babaannelerin daha on iki on üç yaşında evlendiğini görülecektir. Bugün buna sapkınlık da pedofili de diyebiliriz. Zaten bu çirkinliğe yasalar da vicdan da etik de karşıdır artık. Değerin, değişimin dönüşümü ödün vermez bir güçtür. Buna karşı çıkanlar da tüm zamanların ayıbıyla karşı karşıya kalır.
Nasıl insan yaşlandıkça değer yargıları değişiyorsa kuşaklar arasında da bu değişim görülecektir. Hem de daha hızlı daha köklü… Sorgulama, eğitim, vicdan bu değişimde esastır. Olgu bilim, küçük yaşta evlendirilenlerin kabuk bağlamamış yaralarının trajedisiyle dolu…
Türkünün özgün ilk bendi:
“Kar mı yağmış şu Harput’un başına
Kurban olam toprağına taşına
Henüz girmiş on üç on dört yaşına
Küçük yaşta bir yâr sevdim Ermeni
Ermeni’ye nasıl gönül vermeli?”
Türkünün sonradan yazılan ilk bendi şöyle:
“Kar mı yağmış şu Harput’un başına
Kurban olam toprağına taşına
Henüz girmiş on üç on dört yaşına
Küçükten bir yâr sevdim vay nenni”
Bir aşktır anlatılan ama Türk genci, Ermeni bir kızı sevmekte… Buna katlanamayanlar, Ermeni yerine “vay neni” der. Ermeni ve vay nenni… Ermeni bir kız da sevilebilir pekâlâ.
Halk hikâyelerinde Ermeni kız figürü “Kerem ile Aslı “ hikâyesinde de görülür ve Aslı, Ermeni’dir. Babası Ermeni keşiş bu hikâyede kötü karakterdir. İki gencin aşkına karşı çıkar. Türküdeki sözcüğü değiştirmek de Ermeni keşiş gibi aşka karşı çıkmak da yanılgı!
Türkülerin çoğunluğu anonimdir. Türkülerde sözler; müzikal yönden, sözcüğün yanlış algılanmasından, yöresel ağızlardan dolayı değişebilir. Bu, türkünün özelliğidir. Bunun dışındaki değişimler bilinçli bir seçimdir. Otantik kültürü incitmemek gerekir.
“Ortak hafızanın mühründen bir sözcük silinirse yozlaşma başlar.”( ?-?)
İlk yorum yapan olun