R.Işık Güngör Yazıları

Sürdürülebilir Yalnızlıklar yüreği üstesinden gelemediği bir acıyla kesilmiş                                   […]

Kaos tersyüz ettim tüm saatleri tersine akacak zaman bundan böyle yanıltacağım tüm inananlarımı mevsimlerin ismi yanılgı olacak affetsinler beni kırıp kadranını saatlerin eriteceğim cızırdayan bedenimde […]

Seni Bekliyordum seni bekliyordum kum saatlerinin çılgınlığında yıldızlara ve ay ışığına görünmeden istasyonlarda ıslık çalarak arıza yaparsa diye düşünmeden son tren seni bekliyordum elimde bir […]

Eski Hesaplar eski hesaplarımız                     günü gelince yine ödediğimiz ve içimizde biriken isyan       […]

Çingene çıplak ayak çocukluğu dans edip durdu hep aynı şarkıyı çalan o çingenenin dudağında az önce susmuş klarnetin notalarında damarlarında tepinip duran sabırsız kanı başka […]

Çin Denizindeki Batık görmüştüm bir zaman karanlık nasıl dökülür sözcüklerin bıçkın edasından nasıl zehirlenir düşünce korkunun düğümleyen uçurumunda avuçlarınızı yangına verdiğinde dehşet umudun kısık sesine […]

Babil erkeğin babil’idir kadın baş dönmesiyle tırmanılır kulesine yükselirken yıkılıverir anlaşma düzeneği bahçeler yeşerir yine de su çocuktur orada cıvıldaşarak dolaşır erkeğin damarlarında kule yükselir […]

Yanılgı ben korkunç bir yanılgıyım uzak gülümsemelerden yayılan zehirli bir büyü karanlık sulara inmiş gölgeyim yaygın ağrılarımla bakıyorum ellerine oysa ellerin başka bedenlere kenetli bir […]

Kasırga sözlerin kasırgası estiğinde dağılan bir toz bulutu çöken kumdan bir kaleydim baştan aşağı ölüme aday ve çöldüm derin anlamlara susan çatlamış dudaklar arasında. pek […]

Haziran Düğümü bir haziran düğümledi beni cephe cephe vuruşan kalbim beyaz bayraklara sığındı ellerimde kurumuş elleri eski sevgililerin ihanetime uğramış arzularım bir haziran düğümledi beni […]

Kansız Ölümler intiharın eşiğinde ayçiçekleri dizilmişler sıra sıra suskunluk ıslık ıslık dalgalanıyor yorgunluğun sararmış, boğucu coğrafyasında öne düşmüş başlar kansız bir ölüm duruşuyla zaman titriyor […]

Dilemma yoruyor beni bu şehir kaldırımların yüksekliği asfaltlara huzur vermeyen bu yağmur kolların tek umarım ne huzursuzum gülümsemediğin zamanlar bulutlar benimle birlikte bir meçhule savruluyor […]

Yaprağın Öyküsü bir düşüşün öncesiydi titredi yaprak doğurgan bir çığlık koptu ağladı bir yanardağ ağzı bir taşı sıyırıp geçti köpükler yıkadılar bir sancıyı bir sığırtmaç […]

Boğazdan Bir Kadın Geçer Boğazdan bir kadın geçer Ardında aşıkları                 Çığlık çığlığa Beyaz çiçekler ve beyaz ağaçlar […]