Gezmedim Yorulmadım (Cemil)

Malatya türküsü, kaynak kişi de Kemal Çığrık.

Bir kadının aşkını erkeğe duyurması çok enderdir. Kadının erkeğe “Seni seviyorum.”demesine sık rastlanmaz. Aşkı kadının ilan etmesi doğru mudur? Doğrudur.

Pederşahi toplumlarda yadırganır, ayıplanır kadının “Seviyorum.” demesi. Çünkü insan beyni, yeniye karşı şaşkındır, tedirgindir. Cinsiyetçi bakışta bu, kadının hafifliğine kılavuzluk eden yargılamaya dek gider.

Gezmedim yorulmadım (Cemil)
Boş yere kırılmadım (Cemil)
Sana benzer dünyada (Cemil)
Bir başka bulamadım (Cemil)

Anan öle (Cemil)
Baban öle (Cemil)
Yetim kalasın (Cemil)
Benim olasın (Cemil)

Cemil’e sırılsıklam sevdalıdır kadın. Cemile’e benzeyen biri yoktur ona göre dünyada ama Cemil duyarsız. Cemil oralı değil hiç. Hevesini alıp gitmiş biri Cemil.

Türkünün kahramanı, beddua eder bunun üzerine. Kimin kimsen kalmasın da benim olasın; anan, baban ölsün, diyecek kadar serttir bedduası. Gücü olamayan kadının silahıdır beddua, tutunabileceği tek daldır böyle durumlarda.

“Yârim gitti gelmedi
Elbet bunda bir iş var.”

Sevgilisinin gelmemesiyle içine kurt düşen kadın, bunda bir iş olduğunu düşünür. Hevesini alıp giden biri olduğuna inanmak istemez ama durum onu göstermektedir. Beddua; aldatılmış, terk edilmiş çaresizin rahatlama, öç alma tavrıdır. Kadın da haklı olarak kötü dua eder.

Cemil gelmezse, toplum içinde nasıl karşılanacağını iyi bile kadın tedirgin. Alnına yapıştırılacak yaftayı bilmektedir. İnsani bir duyguyla, utanmayla tanışır. Bu da çok doğal bir gelişmedir. Patolojik olan utanmamaktır. Kadının sevdiği erkeğe aşkını ilan ederken bir ilki yaşamanın yanaklarına düşürdüğü kızarıklık ne güzel mühürdür. Şimdi de orta yerde naçar bırakılmanın utancındadır.

Erkeğin elinin kiri olan şeyin kendine iffetsizlik ya da düşük ahlak olarak döneceğini bilen kadın, eyleme dönüştüremediklerini tek silahı olan bedduasında gerçekleştirecek; Cemil’in anasını, babasını öldürerek onu yetim ve çaresiz koyacaktır. Kimsesiz kalan Cemil, böylece kendine dönecektir. Oysa ne anası, babası ölür ne de Cemil döner.

Ahlaksız olarak işaret edilmekten korkan kadının türküsüdür bu türkü. Bu türkü, kendini yüzüstü bırakıp giden erkeği bedduasının nesnesi yapan kadının ah’larının toplamıdır.

Ahlaksızlık sevenin değil, aldatanın özellikle de koyu ahlak savunucularının tekelinde oldukça pederşahi toplumlarda ahlak tasavvuru, sevdiğini haykıran kadını çarmıha gerecek, günahkâr kılacaktır hep.

Kendini sorgulamayanın kadını sorgulamasındaki ahlaksızlık hiç unutulmayacaktır ya da hiçbir şeyi sorgulamadan kadını sorgulamak en büyük ahlaksızlıktır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.