Yeni Vergi Kalemleri

Maliye Bakanlığı’nın iki günde bir, alkol ve akaryakıt gibi belli başlı ürünler üzerindeki vergiyi artırmasının ana nedenlerinden birisi de vergi salacak yeni konu bulamamalarından kaynaklanıyor. Yeni vergi alanları açmak yerine, bildikleri kalemler üzerindeki vergileri artırmak sanırım daha kolay geliyor onlara. Ben bu yazımda, devletimizin bekası ve saray harcamalarından kaynaklanan borçların ifası için Maliye Bakanlığı’na yeni vergi kalemleri önereceğim.

1- Motorsuz Taşıtlar Vergisi

Bisiklet, paten, kaykay, tornet türü araçlara her gün yollarda rastlıyoruz. Peki herkes kaykayla işe giderse, sarayımızın masrafları nereden karşılanacak, bunu hiç düşünüyor muyuz? Ne yazık ki hayır. Kar yağışı olan bölgelerde kızakların, deniz veya göl olan yerleşim birimlerindeyse kayıkların da dahil edileceği bu vergiler, gezici memurlar tarafından görüldüğü anda kolayca tahsil edilebilecek. Halk arasında ‘Kaykay Vergisi’ adıyla anılması beklenen bu sevimli vergiyi, tüm vatandaşlarımızın ödemek için can atacağından emin olabilirsiniz.

2- Meze Vergisi

Bazı mezeler için ‘içkinin pezevengi’ dendiğini duymuşsunuzdur. Peki içkiyi böylesine başarıyla vergilendirirken çalışma arkadaşlarını neden es geçiyoruz diye düşündünüz mü? Burada yapılacak temel şey, tek tek ürünlere değil alışverişin bütününe bakmak olacak. Bulgur ve soğan ile satın alınacak yarım kilo salatalık son derece masumken, arnavut ciğeri, peynir ve yoğurtla birlikte satın alınan salatalığın, rakının yanına cacık olacağı tartışma götürmez. Maydanoz ve yufka ile alınan beyaz peynirin börek olacağı belli ama kavun ve şalgam suyuyla alınacak ezine peyniri için aynı şeyi söyleyebilir misiniz? Bu uygulama sayesinde Maliye Bakanlığı uzmanlarının oluşturacağı bir algoritmayla, belli gıdalar meze olarak tüketilmeleri durumunda, farklı oranlarda vergilendirilecek. Halk arasında ‘Çilingir Sofrası Vergisi’ adını alacak bu vergi türünün, en azından sarayımız için alınacak, altın kaplamalı bir kaşığa vesile olması bile bizim için yeterli olacaktır.

3- Sevişme Vergisi

Osmanlı İmparatorluğunda bir ara, fahişelerden de vergi alınmasını öngören bir yasa taslağı hazırlanmış. Bu taslağın çeşitli eleştirilere konu olduğu bir dönemde, Şair Eşref şu dörtlüğü yazmış:

Vergi miktarını ol mertebe artırmalı kim,
Sahibe-î savat olanlar da züğürt kalmalıdır.
Yalnız fahişeler vergisi haksızlık olur,
Evlilerden de sikiştikçe rüsum almalıdır.

Bu dörtlükten feyz alarak, Maliye Bakanlığımız da evlilik sırasında peşin alınacak veya her ilişki sonrasında tahsil edilecek bir vergilendirmeye gidebilir. Halk arasında ‘Şeyimin Vergisi’ olarak adlandırılması muhtemel bu verginin, evlilik dışı ilişkileri de kapsaması, hem adaletin sağlanması hem de aile kurumunun olumsuz etkilenmemesi açısından daha isabetli olacaktır.

4-Deniz ve Yeşil Alan Vergisi

Film izlerken veya bir spor karşılaşmasına giderken para ödüyoruz da bir dağ veya deniz manzarasını izlerken neden bir bedel ödemiyoruz diye düşüneniniz varsa, işte bu vergi onlar için geliyor. Deniz ve Yeşil Alan Vergisi, hem piknik alanlarındaki kalabalığı azaltacak, hem de sarayımızın kasasına ufak bir katkıda bulunabilecek türden sevimli bir vergi olup halk arasında ‘Manzara Vergisi’ olarak adlandırılacağından, hoş çağrışımlarıyla vatandaşlarımızın gözdesi olacaktır.

5-Evde Durma Vergisi

Devletimizin GSS (Genel Sağlık Sigortası) ile büyük bir boşluğu doldurarak, öğrencileri ve SGK’sı olmayan işsizleri de borçlandırmaya başlamasına kimse ses etmediğine göre, bu uygulamanın bir benzeri olacak ‘Evde Durma Vergisi’ne de itiraz eden çıkmayacaktır. Halk arasında da aynı adla anılması beklenen ‘Evde Durma Vergisi’, oransal olarak ‘Kahvehane Vergisi’ ve ‘Manzara Vergisinden’ biraz daha düşük olacağından, evinde istirahat eden tüm vatandaşlarımızın gönüllü olarak bu vergiden yararlanmak isteyeceğini düşünebiliriz.

6-Yaşlılık ve Sakatlık Vergisi

Nüfusumuzun önemli bir bölümünü oluşturan yaşlılar ve sakatlar, çalışma yaşamından uzak kaldıkları için vergilendirilemiyorlar. Saray harcamalarına ufak da olsa bir katkıda bulunmak isteyen ancak uygun bir vergi bulamayan vatandaşlarımız için mükemmel bir fırsat olacak ‘Gariplik Vergisi’ ile yıllardır ihmal edildiğini söyleyen yaşlı ve sakat vatandaşlarımızın bir nebze de olsa gönlü alınmış olacak.

7-Ölüm Vergisi

Madenlerde, inşaatlarda, tersanelerde meydana gelen kazalarda ne yazık ki pek çok insanımız ölüyor. Peki, devletin bu ölümlerden uğradığı parasal zararı düşündünüz mü hiç? Bu insanlar yaşarken, her ay asgari ücretlerinden kesilerek, sarayın ufak tefek harcamalarında kullanılmakta olan vergileri, ölüm halinde ne yazık ki kesiliyor. Ölen kişilerden bir kereye mahsus olarak alınacak olan ve halk arasında ‘Kefen Vergisi’ olarak adlandırılması beklenen bu vergi, kişilerin bir kenara ayırdığı kefen paralarına el konularak, müteveffanın mezara çıplak konulması suretiyle tahsil edilecek.