Nuh Nebi’den Kalma Yalnızlık

Nuh Nebi’den Kalma Yalnızlık

İçimi ısıtmıyor hiçbir şey
Unutulmayan bir anı gibi yıpratıcı zemheri
Ha bire boyanan paganın
Yüzündeki renklerdir yalnızlık.

Gazel giyinmiş kirvem, ıssızlığı kovalar
Bibimin gam döver tunç havanda melengiç yerine
Zamanla atbaşı gidiyor ve dört bir yanda olmadı hiç
Kaderleştirilmiş Doğu’ya mahsus
Alnımıza çakılı şark çıbanı yalnızlık.

Malakbel, Shapash da ısıtmıyor
Kış güneşinden belli, kudret de çöker zamanla
Yoksul bir kelamın bedelini çeken belengaz derviş
Derisi yüzülmüş Nesimi’dir yalnızlık.

Görünmez olmanın ağır yükü
Terk edilmiş bir evin camları kırık penceresinde
Uluyor ayan beyan
Üstümüzü örten kadim bir gelenektir yalnızlık

Birazı kuşlara, birazı göz hakkına buğday öğütüyoruz kirvemle
Taş el değirmeninde
Zemheri kadar soğuk zulümkâr
“Fırat suyu kan akıyor, baksana!”

Bibimin zamana diktiği kaftandır
Nuh Nebi’den kalma yalnızlık.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.