Instagram

“Son yıllardaki en acayip icat nedir?” diye sorsanız ben instagram derim. Bence fotoğrafın kendisinden bile daha önemli. Instagram sayesinde, yolda karşılaşılsa “Hastir lan bu da nereden çıktı şimdi karşıma?” denecek türden insanların doğum, ölüm, hastalık, sağlık da dahil olmak üzere tüm gelişmelerini evimizden izleme imkânına kavuştuk. Ancak benim gördüğüm kadarıyla bu zımbırtının arkasındaki itici güç izleme değil izlenme dürtüsü.

Bizim mahallede bir abla var, her gün elinde poşetiyle gelir kedilere yemek dağıtır. Onlar yemeklerine yumulunca bu da cep telefonuyla kedilerin fotoğraflarını çeker. Yüzüne bir gülümseme gelir çektiği fotoğraflara baktıkça, dünya güzelleşir sanki o an. Deprem olsa, fırtına çıksa kedilerin yemek saati şaşmaz. Geçenlerde üst üste birkaç gün kendisini göremeyince çevredekilere sordum, “Kediler alıştı gelip parkın önünde bekliyorlar” dedim. Bir yandan kadına kötü bir şey mi oldu korkusu, diğer yandan kedilerin giderek asabileşen durumları… Neyse biraz soruşturunca öğrendim, telefonu tamire gitmiş ablanın. Tamirden gelince gene bıraktığı yerden devam etti kedilere yemek dağıtmaya.

Ankara’dan tanıdığım eski bir Osman Abim var benim. Karısı Gülin Abla on numara yemek yapardı. Dün telefonla konuşurken “Yemekteyiz” dedi Osman Abi. “Tamam abi, ben sizi tutmuş olmayayım, yarım saat sonra ararım, Gülin Abla döktürmüştür şimdi.” dedim. “Yok oğlum, instagram çökmüş de sade makarnayla turşu yiyoruz” dedi Osman Abi. “Ne ilgisi var?” dedim sade makarnayla instagramın. “İnternete koyamayacaksam ne bok yemeye dolmayla, sarmayla uğraşayım.” demiş Gülin Abla.

Buradan da anlaşılacağı gibi yeme-içme, gezme-tozma gibi alt dalları var bu fotoğraf işinin. Ama bir de yaşadığı her saniyeyi hesabına yükleyenler var. Benim yaptığım hesaplamalara göre bir işi yapma ile bunu internete yükleyip filtre, yorum falan işlerini halletme süresi birbirine yakın. Kabaca bir hesapla bu arkadaşlar öldüklerinde hayatlarının yarısını yaşamış, kalan yarısını da internete yüklemekle geçirmiş olacaklar. Bakın eskiden insanların tüm yaşamı için bir fotoğraf albümü olurdu, içinde de en fazla elli altmış fotoğraf. Şimdi günde yüzden fazla fotoğraf yükleyenler var. Bir ay önceye gitmek için bin farklı tuşa basmak gerekiyor.

İşkolikler bilir ‘sunum’ diye gereksiz bir sözcük var. İki farklı anlama geliyor. İlk anlamı iş yerindeki sıkıcı bilgilerin bilgisayarda renklendirilerek zevksiz şekillere dönüştürülmesiyle ilgili tuhaf bir uygulama. İkinci anlamı ise evdeki çeşitli eşyaların yan yana getirilerek internete yüklenmesiyle ilgili. Diyelim evinizde yüz elli farklı nesne var. İkili sunum yapmak istediğinizde yüz ellinin ikili permütasyonu kadar farklı seçeneğiniz var. Tornavidayla vişne reçelini yan yana koyarak iki bin beş yüzün üzerinde beğeni alan insanlar var. Altında da “Her işin ustası farklı” yazıyor. Kocası benim arkadaşım. “Hadi gözün aydın, reçeller yapılmış” dedim. Meğer reçeli onlara komşuları getirmiş. “Komşunun anası yapmıştır diye tahmin ediyorum” dedi, çünkü aynı reçeli komşunun sayfasında da görmüş. Yani bir reçelle on kişi caka satıyor ama yapan kim belli değil.

Geçenlerde kapım çaldı, bir arkadaşım. “Parktan geliyoruz, Suziş’in öyle müthiş fotoğraflarını çektim ki inanamazsın” dedi. “Suzan nerede oğlum?” dedim. Bu birden panik oldu. Fotoğrafları çektikten sonra çocuğu unutmuş parkta. Gittik polisten teslim aldık çocuğu. Polisler de hemen ‘selfie’ çektiler tabii çocukla. “Anası unutur, babası unutur ama Türk polisi unutmaz. Güle güle Suzan Bebek” yazmışlar fotoğrafın altına.

Dün askerden arkadaşım bir fotoğraf yüklemiş, karısı yirmi beş yaşında gibi. “Valla çok şanslısın, biz yaşlanıyoruz seninki giderek gençleşiyor” dedim. “Ne alakası var lan, sen ne bakıyorsun o fotoğraflara” dedi. Sonradan açıldı, instagram filtreleri çıktıktan sonra iyice salmış meğer kendini. İşin kötüsü fotoğrafları yükledikten sonra dışarı çıkıp kimseye görünmek istemiyormuş. İçini çekip uzaklara daldı. Büyük bir laf edecek gibi üst dudağını ısırdı:

“Devir böyle, artık evdeki karıyla instagramdaki birbirini tutmuyor” dedi.

About Burak Kaya 134 Articles
Müzisyen, yazar.

1 Comment

Comments are closed.