Yoksul Balıkçı
Elif elif işlerdik sevdamızı
Geceleri en uzak yıldızlara
Yol vermezdi bulutlar ay ışığına
Göze gelmesin diye aşkımız
Yavaşça vururdu dalgalar kumsala
Sürsün sevişmemiz bitmesin diye
Mavilere boyardık kumsalı
Bazen denizde balık olurduk
Bazen gökyüzünde bulut
Bazen iki mavi kum tanesi
Gizlice izlerdi Yalıçapkınları
Kumsalda sevişmelerimizi
Delice sevişirdik tanrıçalara inat
Dalgaları salardı üstümüze
Deniz tanrısının kıskanç kızları
Kaç kez girdi kıskanıp aramıza
Tırmık tırmık sarhoş pavuryalar
Kaç şarkıyı ağlattı sevdamız
Ben sahillerin yoksul balıkçısı
Heyamolalarla büyüyen çocuk
Sen ay tanrıçasının kutsadığı
İmbatların çapkınca okşadığı
Bulutlarla gelip rüzgârla giden
Güzelliği Venüs’ü çatlatan kız
Belki yeniden doğarsın diye
Kaç kez aradı seni gözlerim
Balıkçı ateşlerinin küllerinde
Yitik incimi belki bulurum diye
Hep umutla açtım istiridyeleri
Durmadan hasret kanadı ellerim
Avutmaz artık beni Orfe’nin çaldığı lir
El sallamasın geçen balıkçılar bana
Bilmezler müebbedi nasıldır aşkın
Bilmezler içimde yanan balıkçı ateşini
Matemli çığlıklarıyım martıların şimdi
Yüreğimde binlerce iskorpit dikeni