Çingene
çıplak ayak çocukluğu dans edip durdu
hep aynı şarkıyı çalan o çingenenin
dudağında az önce susmuş klarnetin notalarında
damarlarında tepinip duran sabırsız kanı
başka bir ülkeye akmaya başlamıştı bile
ve yola düşmüştü çoktan
yüzünde esmer ve kurnaz gülümsemesi
bozuk para gibi şangırdadı iyimserlik
az önce aşırılmış ıslığında
belirsiz elleri uzandı sokağın yutan boşluğuna
bir şarkı gördüm ardı sıra sürüklenen
yürümekten ötesi gerek değil diyordu
bir yol tutturana
şarkı söyleyebildiğim
ve dans edebildiğimden beri
uykum sığmaz oldu yatağıma
Şubat 2010