Risk

Eğer zenginlikte meydana gelecek her artışın sağlayacağı tatmin, bir önceki artışın getirdiği tatminden azsa, herhangi bir kaybın neden olacağı sıkıntı da eşit büyüklükteki artışın sağlayacağı faydadan her zaman daha fazla olacaktır. Bir tuğla kaybetmenin verdiği acı, bir tuğla kazanmanın verdiği hazdan daha büyüktür. Bu nedenle kazanmaya çalışırken, kaybetme olasılığını da iyi analiz etmek gerekir.

Kaybetmeden kazanmanın en iyi yolu şüphesiz gelecekte neler olabileceğini bilmektir. Eski dönemlerde her şeyin sebebi olarak şans ya da tanrılar düşünülürdü. O dönemde tahminde bulunmak için kimse çabalamazdı. Her şey mümkündü, her an her şey değişebilirdi. Bu nedenle geleceğe yatırım yapmak anlamsızdı. Önemli olan anı yaşamaktı.

Başımıza gelen iyi ve kötü şeyleri şansa bağladığımızda, kötü olaylarda sorumluluğumuzu, iyi olaylarda ise harcadığımız çabayı inkâr etmiş oluruz. Acaba sonuçlar üzerinde seçimlerimizin etkisi ne kadardır ? Sonuçlarını denetleyemediğimiz alanları en aza indiremezsek bazı şeyler mutlaka kötü gidecektir ve bu durumda şansı sorumlu tutmak, sorumluluktan kaçmak anlamına gelir.

Zaman içinde geçmişe ait kayıtların tutulması, olasılıkların incelenmesi, geçmişe bakarak geleceği tahmin etmeyi öğretti. Gelecekle ilgili olarak, geçmişe bakarak tahminde bulunmak çoğu zaman yanıltır. Çünkü olaylar birçok şeyin etkisi sonucunda gerçekleşir. Bu etkenlerin tümü aynı kalmadığı sürece gelecek geçmişin tekrarı olmayabilir. Bütün etkenler hakkında bilgi sahibi olmak hemen hiçbir zaman mümkün değildir.

Gelecekle ilgili tahminlerde en kabul gören yöntemlerden birisi “ortalamaya dönüş” tür. Örnek vermek gerekirse, borsada bu yöntem yaygın olarak hatta körü körüne kullanılır. Yükselince satılır, düşünce alınır. Bu yöntem de her zaman işlemez. Ortalamaya dönüş bazen çok yavaş gerçekleşir. Hatta bu dönüş bazı dış etkenlerle kesintiye uğrar. Bazen ortalamaya dönüş çok hızlı olur ve ortalamaya geldikten sonra da hızla aynı yöndeki değişim devam eder. Ortalama sürekli değişkendir ve ilerideki ortalamanın ne olacağını bilmek mümkün değildir. Süreci etkileyen çok faktör olması nedeniyle “ortalamaya dönüş” yöntemi ile hareket etmek çok risklidir.

Oyun teorisi, belirsizliğin gerçek nedeninin başkalarının niyetlerinde yattığını söyler. Aldığımız her karar, istediklerimiz karşılığında, başkalarına istediklerini verdiğimiz bir dizi müzakerenin sonucudur. Kazanma konusunda çok hırslı olduğumuzda, fazla alıp az verme eğiliminde oluruz. Bu riski artırır, çünkü karşımızdakine kaybettirmek, onların sert tepkisine neden olur. Alıcı-satıcı, ev sahibi-kiracı, karı-koca, çocuk-ebeveyn, yaya-sürücü, işçi-patron, ilişkilerinde bu durumu gözleyebiliriz. Riskten kaçınmanın esası, diğer insanları, bizim için olumsuz sonuçları olabilecek kararlardan uzak durmalarını sağlayacak şeyler yapmaktır.

Çeşitlendirme riski azaltmanın en geçerli yöntemlerinden birisidir. Tek ürüne yatırım yapmak yerine, yatırımın bir kısmını başka bir ürüne kaydırmak, ikinci ürün daha riskli bile olsa, çoğu zaman toplamdaki riski azaltır.

Kazanç içeren kararları alma biçimimiz ile kayıp içeren kararları alma şeklimiz arasındaki asimetri Beklenti Teorisi’nin en çarpıcı bulgularından biridir. Deneylerden birisinde deneklere, %80 olasılıkla 4000 dolar kazanmak ve %20 olasılıkla hiçbir şey kazanmamak ile, % 100 olasılıkla 3000 dolar kazanmak arasında bir tercih yapmalarını istemişlerdi. Riskli seçeneğin matematiksek beklentisi 3200 dolar olduğu halde, deneklerin %80’i 3000 dolarlık kesin kazancı tercih etmişti. Daha sonra deneklerden %80 olasılıkla 4000 dolar kaybetmek ve %20 olasılıkla hiçbir şey kaybetmemek ile %100 olasılıkla 3000 dolar kaybetmek arasında bir seçim yapmaları istenmişti. Bu örnekte de 3200 dolarlık bir kaybın matematiksel beklentisi 3000 dolarlık kesin kayıptan daha yüksek olmasına rağmen deneklerin %92’si kumarı seçmişti. Kazanç konusunda riskten uzak dururken, tercihler kayıpla ilgili olduğunda riskten kaçmıyor risk alıyoruz.

Başka bir deneyde bir toplumdaki salgın hastalık nedeniyle ölmesi beklenen 600 kişiye A tedavisi uygulandığında 200 kişinin kurtarılacağı, B tedavisi uygulandığında ise 600 kişinin tümünün %33 olasılıkla kurtarılacağı söylendi. İki seçeneğin matematiksel beklentisi aynı olduğu halde deneklerin %72’si riskten kaçınmayı tercih eden A planını seçmişti. Daha sonra aynı problem farklı bir şekilde ele alınmıştı. C Programı uygulanırsa 400 kişinin öleceği, D programı uygulanırsa %33 olasılıkla kimsenin ölmeyeceği söylendi. Bu sefer deneklerin %78’i riski tercih etti. Bu davranış anlaşılır olmakla birlikte, akılcı davranış varsayımlarıyla tutarlı değildir. Bir soruya verilen yanıt sorunun soruluş şekline bakılmaksızın aynı olmalıdır.

İnsanlar olumlu uyarıcılardan çok olumsuz uyarıcılara odaklıdır.

Başka bir deneyde sınıftaki öğrencilere 30 dolar verileceği, daha sonra isteyenlerin yazı tura atıp kazanırsa 9 dolar daha alacağı, kaybederse 9 doları geri vereceği söylenmiştir. Deneklerin %70’i yazı tura oynamayı tercih etmiştir. Daha sonra aynı soru farklı şekilde sorulmuştur. Yazı tura oyununda kazanırsanız 39 dolar, kaybederseniz 21 dolar alacaksınız veya yazı tura oynamayıp 30 dolar alacaksınız dendiğinde deneklerin %43’ü yazı tura oynamayı tercih etmiştir. Bu durumda, risk alma aşamasında, hazırda ne kadar para olduğunun, kararı etkilediğini görüyoruz. 30 doları aldıktan sonra risk almak tercih edilirken öncesinde riskten kaçılıyor.

Diğer bir deneyde tiyatroya gitmek için 40 dolara bilet aldınız, gittiğinizde bileti kaybettiğinizi gördünüz. Tekrar 40 dolar verip bir bilet daha alır mısınız? sorusuna çoğu insan hayır demiştir. Bileti almadan tiyatroya gidiyorsunuz. Orada bilet alacakken cebinizdeki paradan 40 dolar eksildiğini fark ediyorsunuz. Gene de bilet alır mısınız? sorusuna ise çoğu kişi evet diye cevap veriyor. İki durumda da tiyatronun maliyeti 80 dolar oluyor. Beklenti teorisi, tutarsız cevapların nedeni olarak, zihinsel muhasebede, kaybedilen biletin tiyatro maliyetine eklenirken, kaybedilen paranın bu şekilde düşünülmediği, daha sonra olacak başka bir aktiviteden tasarruf edilerek telafi edilebileceğinin düşünülmesinden kaynaklandığını gösterir.

Buna benzer bir örnek, küçük çaplı para kayıplarına üzülmemek için düşünülmüş. Sene başında bir kuruma hayır amaçlı bağış yapmayı planlayan, yıl içinde oluşan her kaybı bu tutardan düşen ve sonuçta kalan tutarı bağışlayan birisinin, para kayıplarına normal şartlardaki kadar üzülmediği gözlenmiştir.

Akılcı olmayan kararlara bir örnek daha verelim. Binde birlik ani ölüm riskini kaldırmak için ne kadar para verirdiniz? sorusuna verilen cevaplar 200 dolar civarında olurken. Binde birlik ani ölüm riskini kabul etmeniz için ne kadar para isterdiniz? sorusuna verilen cevaplar 50.000 doların üstünde olmuştur. Satın alırken ve satarken ki yaklaşımların çok farklı olduğu görülmektedir.

Akılcı olmayan insan davranışları, akılcı yöntemlerle tahmin yapmayı imkânsız hale getirmektedir. İnsanların bulunduğu ortamda belirsizlik kaçınılmazdır. Bu nedenle risk yönetimi çok önemlidir. Her geçen gün belirsizliği azaltabileceğimiz araçlar ortaya çıkmaktadır. Çiftçi ürettiği ürünün fiyatının düşmesinden korkarken, gıda üreticisi satın alacağı hammadde fiyatının artmasından korkmaktadır. İkisinin arasında erken tarihte yapacakları anlaşma bu konudaki belirsizliği ortadan kaldıracaktır. İleri tarihte döviz alması gereken birisi, ileri tarihte döviz satması gereken birisi ile anlaşarak kuru önceden kesinleştirebilirler.

Gelecekte koşulların nasıl gerçekleşeceğini bildiğini düşünen spekülatörler her zaman hata yapma ve zor durumda kalma riskiyle karşı karşıyadırlar. Diğer taraftan risk almaya istekli olmak serbest piyasa ekonomilerinin büyümesinde temel önem taşır. Önemli olan riskten kaçmak değil, aldığınız riskin farkında olmaktır.

Kaynakça: Tanrılara Karşı Riskin Olağanüstü Tarihi (Peter L. Bernstein, Scala Yayıncılık)

Yorumlar

İlk yorumu siz yapın

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayımlanmayacak.




Loading Facebook Comments ...