Yazmak İstemezdim, Ancak;

Yazmak İstemezdim

Bu yazı Efes Selçuk gazetesinde yayımlanmıştır.

Bir süredir İstanbul’daydım; Pazartesi günü akşamı döndüm. Salı günü dışarıya çıktığımda, ben gittikten sonra Babalar oyunuma karşı konulan yasağa büyük tepkiler olduğuna tanık oldum. Özellikle Efes-Selçuk gazetesinde yayınlanan “Bir Tiyatro Eseri… Farklı görüş ve fikir ayrılığı ve ‘muhtemel’ olaylar…” başlıklı yazıyı çok beğendim. Yaptığı analiz çok sağlam ve yerindeydi. Bu denli tepkiden sonra bu konuda başka söz söyleyip yazı yazmanın gereksiz olduğunu düşündüm. Zaten, İstanbul’dayken de olayı duyan sanatçı ve gazeteci arkadaşların bu konudaki sorularıyla karşılaştım ve gereken açıklamayı yaptım kendilerine. Bir çoğu yazdı ve televizyon programlarında konuyu dile getirdi; bir kısmı da bundan sonra gazetelerinde ve aylık sanat dergilerinde yazacaklar.

Ne var ki, Sayın Kaymakam Hayrı Sandıkçı’nın, yaptığı açıklamaları okuyunca, oyunum hakkında söylenenlerin, oyunu izlemeyenlerin kafalarını karıştıracağına inandığım için bir şeyler yazma gereğini duydum. Şöyle ki:

1- Sayın Kaymakam: “Yasaklamasaydık üçüncü oyundan sonra olaylar çıkabilirdi” diyor. Ben de kendilerine diyorum ki, oyunu izleyip de size başvurduğunu söylediğiniz kişilerden (Oyunu Selçuk’ta 650 kişi izledi) on kişi sizinle aynı şeyi söylesin ben Selçuk’ta tiyatro yapmayı bırakacağım.

2- Sayın Sandıkçı bir yandan,”vatandaşlardan aldığım şikayet üzerine” derken, bir yandan da ‘Emniyetin önerisiyle yasakladık’ diyor. Emniyetin böyle bir şeyi önereceğini pek sanmıyorum. Sayın Emniyet Müdürü’nün oyunu ayakta alkışladığını benim dışımda görenler de var. Sayın Emniyet Müdürü oyunu ayakta alkışlamadığını ispat ederse ben Selçuk’ta tiyatro yapmayı bırakacağım.

3- Sayın Sandıkçı’nın, adlarını ve hazırladıkları raporu bir sır gibi sakladıkları sözde tarafsız sansür komisyonunun öğretmenlerden oluşturulduğunu öğrendik. Bu görevi üstlenen sayın öğretmenlerin bir tiyatro eserinin yasaklanması önerisini nasıl kendilerinde bulabildiklerine şaşıyorum. Onların hukuksal karar verecek halleri olmadığına göre verdikleri karar sanatsaldır. Bu durumda, o sansür komisyonu üyeleri kopya çekmeden bir elin parmakları kadar oyun yazarının adını saysınlar ya da iki elin parmakları kadar telif oyunun adı saysınlar ben Selçuk’ta tiyatro yapmayı bırakacağım.

4- Sayın Kaymakam demokratik davrandıklarını söylüyorlar. Benim bildiğim demokrasilerde tiyatro yasağı olmaz. Demokrasi “farklı görüş ve fikir ayrılıklarını” bir arada yaşatma sanatıdır. Demokratik ülkelerden birinde; diyelim ki Avrupa Birliğinin yirmi beş ülkesinden her hangi birinde oyun yasaklandığını gösterin, ben Selçuk’ta tiyatro yapmayı bırakacağım.

5- “Bektaşilik’in topluma uygun olmayan bir benzetme ile tanıtılmak istendiği konularında olumsuz tepkiler alınmıştır.” diye bir tespit yapmış sansür komisyonu raporunda. Bu tepkiler kimden alınmıştır acaba? Ne ilginçtir ki ilçemizdeki Bektaşilerin çoğu bu oyunu izlemiş ve beni kutlamışlardır. Nitekim yine ilçemizde kurulu Bektaşi dernekleri gazeteye verdikleri ilanla beni değil yasak kararını kınamışlardır. Oyunu izleyen Bektaşilerden biri de gazeteye ilan verip beni kınasın, Selçuk’ta tiyatro yapmayı bırakacağım.

6- Daha şimdiden Türkiye’nin bir çok yerinden Babalar oyunu davet almış bulunmakta. Sayın Kaymakam izlenmesini istemediği oyunu yasaklayarak reklamını yapmış oldu. Bu oyun ülkemizin her yerinde oynayacaktır. Bilindiği gibi yasak kararının iptali için İzmir idari mahkemesine baş vurmuş bulunmaktayız. Bu oyunu Selçuk’ta yeniden oynayacağız. Eğer idari mahkeme yasak kararını iptal etmezse ben bu oyundan sonra Selçuk’ta tiyatro yapmayı bırakacağım.

Bu yazıyı gerçekten yazmak istemiyordum. Ben bu ilçeye sanatsal yönden elimden geldiğince bir şeyler vermeye çalışıyorum. İlçenin kültür ve sanatıyla yakın ilgilisi olması gereken Sayın Kaymakam Hayri Sandıkçı’yı her zaman arkamda görmek isterim. Ben kendileriyle işbirliği yaptığımda daha büyük bir kitleye ulaşabileceğimin bilincindeyim. Ben ki ilçede her zaman sevgi ve kardeşliği ön plana çıkaran, hiçbir görüş ve fikir ayrılığı gözetmeden tiyatromun sahnesini herkese açmış kişiyim. Sayın Kaymakamın görev yaptığı ilçesinin her sokağında birkaç amatör tiyatro oyuncusu var. Bu küçücük ilçede üç yüze yakın kişiyi sahneye çıkarmış,Selçuk ve çevresinde binlerce kişiye ilk kez oyun izletme mutluluğunu yaşatmış bir sevgi insanıyım. Bu işleri teşekkür bekleyerek yapmadım ama sansür komisyonunun benim oyunum için yazdıklarını hak etmedim doğrusu…

Sayın sansür kurulunu oluşturan öğretmenler, son sözüm sizlere: Öğrencilerinizin bile yazmayacağı, ucundan kenarından açıklanan o raporun arkasında duruyorsanız eğer; yani o raporu inanarak yazdığınızı söyleyebiliyorsanız, ortaya çıkın ve sözlerinizin arkasında durun. TV kanallarından birinde ya da başka bir yerde Babalar oyunuyla ilgili açık oturuma çıkalım sizinle. Beşinize karşı yalnızca ben. Hodri meydan…

Hasan Öztürk
Selçuk Belediyesi Efes Tiyatrosu Sanat Yönetmeni